Hastalık Hastası Tiyatro Eleştirisi - Moliere



Fransız komedyasının
başlıca yazarı Jean Baptiste
Poquelin Moliere tarafından
1673 yılında yazılan
“Hastalık Hastası”, yazarın
son oyunudur.

Aristokrat kesimin yozlaşan değerlerini çeşitli yönlerden eleştiren Moliere,
diğer oyunlarında olduğu gibi bu oyunda da zenginleri sömüren, mesleğini kötüye
kullanan kişileri eleştirir. Eleştiri oklarının hedefi bu kez zengin hastaları yolunacak
kaz olarak gören hekimlerdir. Oyunun başkarakteri Argan, Hipokondriya(hasta
olduğunu sanmak) sahibidir ve kendisini sömüren bir doktorla eczacının tuzağına
düşmüştür. Üstelik onu sömüren sadece doktor ya da eczacı değildir. İyileşmenin
tersine sağlığı giderek bozulan Argan, kendisi ve ailesi için yanlış kararlar almakta,
kızını sevmediği bir gençle, genç sırf hekim olduğu için evlendirmeye çalışmak-
tadır. Onu, içinde bulunduğu durumdan, çevresini saran asalaklardan kurtarma
ve gerçekleri görmesini sağlama ekseninde gelişen oyunun ilk temsili de bizzat
Moliere tarafından gerçekleştirilmiş. Rolünü, Kral 14. Louis’nin huzurunda üstlen-
miştir ancak ağır bir hastalığın pençesindeki Moliere, yarattığı karakter kadar şanslı olamamış, dördüncü temsilde sahnede hekimlik yemini ederken ağzından kan
gelmiş ve ölmüştür.

Oyunun asıl ismi “La Malade İmaginaire” dir. Malade kelimesinin kökü,
14.yüzyılda, “zihinsel hastalık, sebep” anlamı kazanmıştır. Kelime kelime Türkçe’ye
çevirecek olursak “Hayalde Hasta” veya “Hayalin Yarattığı Hasta” başlığı ortaya
çıkar. “Hastalık Hastası” çevirisi Fransızca adın yarattığı etkiyi verebilmek açısından
güzel bir isim.

Devlet tiyatroları denince, maddi sıkıntı çekilmeden sahneye aktarılan oyun-
lar zihnimde canlanıyor. Böyle olunca olanaklardan doğan güzellikler, eleştirinin
dışında kalabiliyor. “Hastalık Hastası” nda da çok güzel bir dekor vardı.
Oyunda absürtlüğün rahatsız edici seviyeye geldiği sahneler vardı ancak
Angelina ve onun üvey annesi karakterlerini bu yapmacıklıktan kurtarmışlardı.
Oyunun eğlenceli atmosferine girmemek elde değildi.
Oyunun yarattığı atmosfer başlangıçta güzeldi. Huysuz Virjin program-
larından birisi gibi başlıyor. Eğlenceli, ustaca ancak istenen şey, iyi bir oyun
uyarlaması sunmak mı yoksa o dönemki atmosferi (kibar konuşmalar, gereksiz
ciddiyet vb.) yansıtmak mı? Oyunun otuz dakikalık ilk kısmında iyi bir uyar-
lama, geri kalanındaysa dönemin atmosferinin yansıtıldığı bir gösteri izledim.
Hatta dönemin atmosferi de değildi anlatılan. Öyle bir amaçla yapılan uyarlama
ilginç olurdu. Araya sıkıştırılan esprilerle genel izleyici kitlesine hitap etmeye
çalışıldığını gördüm. Bu çarpık bir yapı ortaya çıkarmış. Oyunun tanıtımında,
oyunun aristokratları kullanan, değerleri yozlaşmış hekimleri eleştirdiği an-
latılıyor ancak eğlendirmek için yapılmış bir oyunda, tanıtımında yazılan tüm
bu eleştirel içerik yok oluyor. Üstelik tiyatroya giden insanlar, “ 17. yüzyılda
hekimlerin dünyası nasıldı?” gibi dar bir konudan çok daha farklı olanları izle-
meli.























































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SHEAKSPEAR’IN SARSILMAZ TAHTI ve ACİZ TOLSTOY

Nuri Bilge Ceylan