Hayat Öznesi
Bugün bir ustanın yanında işe başladım
Nehri bana geri ver
Koca bir ağacın altında gölgesiz bir yer
Ne karanlık ne aydınlık
Ne apaçık ortada ne de silinmiş
Ne bir sahibi var gibidir, içinde çok insan var gibi
Yer yer yok olmuştu elbisesi
Nehri bana geri ver
Elbisenin kopan kısımlarının örttüğü bedeni de gitmiş gibiydi.
Çok kopuk kopuk anlatıyor aklındakileri
Bir cümle bölüveriyor zihnini
Eski ve oluşuyor olan olarak iki zihne bölünüyor
Biri benle kalıyor anlatmaya devam ediyor
Nehri bana geri ver
Öteki en hızlı attan bile daha hızlı
En güçlü şövalyeden bile daha sağlam
En savunmasız kuştan bile daha sarsak
Bir saat tamircisi o
Ustanın adı anlamı bulunmayan, bir tek ustamın ağzından çıkabilecek bir şey
Konuşurken hep bu adı söyler gibidir
Uzaklar var gibidir küçücük dükkânında
Işıktan bir şelale ustamı sarıyor gibidir
İçimde bir sızı bu usta
Hiç tanımıyorum oysa onu
Bir acı beliriyor koltuk altlarımda
Karnımda, bir de gözlerimde, iki meme ucumda
Sanırsın zamanı o kontrol ediyor
Elindeki alet gözlerinin feridir
Kapağı kaldırdı mı yeşil zümrüdü, mor alevi, yakutu ve hiç sönmeyen ateşi parıldar durur.
Ona anlatmak istiyorum NEHRİ
Herhangi bir şey HAYKIRMA DÜŞÜNCEMİ
Beni bir şeyler söyleyecek kadar cesur kılmaya çalışıyor İSTEKLERİ
Bazen çok umursamaz, katı, yalın, açıklamaya yer bırakmıyor TÜM ANLAMSIZLIĞI
Git yap işte, o kadar işte, anlamıyorsun işte, boş ver nolucak DÜŞÜNDÜKLERİMDEN UTANDIĞIMI
Dilinde bir şiir bir melodi ÇOK GEREKSİZ OLDUĞUMU
Ondan öğrenmek istiyorum bu ağaç ve nehir yerinde UTANDIĞIMI
Bu nehir yerinde KENDİMİ, DERİMİ BIRAKIR GİBİ KAÇIP GİTME İSTEĞİMİ
Buz tutmamışken henüz
Yarını hâlâ tartabiliyorken
Sezebiliyorken
Biliyorum bu nehir, bu meydan, ağaçlar ve ustamın kuytu köşe dükkânı
Hepsi silinecek
Nehri çaldın
Geri ver
Nehri bana geri ver
Koca bir ağacın altında gölgesiz bir yer
Ne karanlık ne aydınlık
Ne apaçık ortada ne de silinmiş
Ne bir sahibi var gibidir, içinde çok insan var gibi
Yer yer yok olmuştu elbisesi
Nehri bana geri ver
Elbisenin kopan kısımlarının örttüğü bedeni de gitmiş gibiydi.
Çok kopuk kopuk anlatıyor aklındakileri
Bir cümle bölüveriyor zihnini
Eski ve oluşuyor olan olarak iki zihne bölünüyor
Biri benle kalıyor anlatmaya devam ediyor
Nehri bana geri ver
Öteki en hızlı attan bile daha hızlı
En güçlü şövalyeden bile daha sağlam
En savunmasız kuştan bile daha sarsak
Bir saat tamircisi o
Ustanın adı anlamı bulunmayan, bir tek ustamın ağzından çıkabilecek bir şey
Konuşurken hep bu adı söyler gibidir
Uzaklar var gibidir küçücük dükkânında
Işıktan bir şelale ustamı sarıyor gibidir
İçimde bir sızı bu usta
Hiç tanımıyorum oysa onu
Bir acı beliriyor koltuk altlarımda
Karnımda, bir de gözlerimde, iki meme ucumda
Sanırsın zamanı o kontrol ediyor
Elindeki alet gözlerinin feridir
Kapağı kaldırdı mı yeşil zümrüdü, mor alevi, yakutu ve hiç sönmeyen ateşi parıldar durur.
Ona anlatmak istiyorum NEHRİ
Herhangi bir şey HAYKIRMA DÜŞÜNCEMİ
Beni bir şeyler söyleyecek kadar cesur kılmaya çalışıyor İSTEKLERİ
Bazen çok umursamaz, katı, yalın, açıklamaya yer bırakmıyor TÜM ANLAMSIZLIĞI
Git yap işte, o kadar işte, anlamıyorsun işte, boş ver nolucak DÜŞÜNDÜKLERİMDEN UTANDIĞIMI
Dilinde bir şiir bir melodi ÇOK GEREKSİZ OLDUĞUMU
Ondan öğrenmek istiyorum bu ağaç ve nehir yerinde UTANDIĞIMI
Bu nehir yerinde KENDİMİ, DERİMİ BIRAKIR GİBİ KAÇIP GİTME İSTEĞİMİ
Buz tutmamışken henüz
Yarını hâlâ tartabiliyorken
Sezebiliyorken
Biliyorum bu nehir, bu meydan, ağaçlar ve ustamın kuytu köşe dükkânı
Hepsi silinecek
Nehri çaldın
Geri ver
Var olmanın kırgınlığı kelimelerimizde
YanıtlaSilYaşamanın acı hazzı kazınmış aklıma
Soluksuz beklediğim zamanlardan bir zaman
Keskin gecelerin pencerelerini aç
Soluğun dolsun ciğerlerime
Dalgalarının hırçınlığına kapıldığım nehir
Koca bir ağaç, altında gölgeli bir yer
Azizim
Hırçınlığımdan ellerimde cam kesikleri
Senin ellerinde kağıt kesiklerinden vadiler
Kapıldığım onca dalganın şiiri
Nehri çaldın, bana dalgaları anlat
İçimde bir haz, bir hüzün
Uzaklarda bir çift göz
İçinde bir kuş, Anka
Yanışın, kavruluşun; tekrar var olan kanatlarının nehri
Bir unutkanlık bende
'Hissetmenin hissini unutma'
Yine bir çift göz
Her dalgasında savrulduğunu belli etmeyen kavruluşun
Yetmeyen cesaretim, saatim elimde
Artık çok geç
Saklama
Ne yanıp kavruluşunu
Ne de tutuşup kıyıya vuran dalgalarını
Nehri çaldın azizim, bana onu anlat.