Hakkımda


İnsan, kuşları mitlerle algıladı ve bu yolla erişilmez bir varlık çizdi. Öyle ki, Ursula K. Le Guin, ilk öyküyü kuşla yarattığımızı kurgular. Artık kuşlar o kadar bilinmez değiller. Bir canlının bilinebileceği kadar bilinirler.

Uçabiliriz. Hep bu ihtimali taşıdık. Uçmak, hiçbir şarta bağlı değil. İnsanın kendini bulma yolunda yapacağı zararlı zararsız her şey, sonunda bizi, kendimize ulaştırabilir. Davranışlarımızda yanlış hiçbir şey yok. Zaten değişimi davranışlar üzerinden savunamayız ki. Koca bir düzensizliğiz, buna düzen getirmeye çalışan her adım, bir yıkımla sonuçlanır. Düzen, koca bir karadeliktir. Tüm anlamlarını yok sayıyorum. Var olan tek düzen, insanın içindeki kargaşa; tek ahlâk, ahlâksızlık; en iyi düzen otoritesizliktir.

Ego dolu sözlerimizi, karşımızdakini sindirmek için kullanıyoruz. Kendimizi sadece bu yüzden hatırlatıyoruz. Ondan korkmamak için kendimizi eğitiyoruz. Herkes bize boyun eğmeli ama eğmiyor işte. Hatta karşı çıkıyorlar. Küçük adam diyorlar. Toplumu önemsiyoruz. Kuralları bu yüzden var ettiğimizi öne sürüyoruz ancak toplumdan birisi, bizimle hayalini paylaştığında ona değer vermiyoruz. Önemli olan şey, kuşsuzluktur. Sizin kurallarınız buna hitap ediyor. Doğruluğu, bir yüzyıl sonra geçersiz sayılacak bir düzen için filozof idam ediyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hastalık Hastası Tiyatro Eleştirisi - Moliere

SHEAKSPEAR’IN SARSILMAZ TAHTI ve ACİZ TOLSTOY

Nuri Bilge Ceylan